Diyabetli Hamilelerde Risk Büyük!

29 Ekim 2015 Devamı

Hamilelik öncesinde var olan veya hamilelik sürecinde ortaya çıkan diyabet, anne adaylarının gözünü korkutuyor.

Diyabetin, hamilelikte dikkatle takip edilmesi gereken bir hastalık, kan şekerinin yükselmesi sonucunda ölü doğum ve düşük riskinin arttığını, anne ve bebeğin hayatının riske girdiğini kaydetti.

Diyabetin vücudun pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalık. Kişinin, yediği besinlerden kana geçen şekeri, yani glikozu kullanamadığını söyledi. Sık sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, sinirlilik hali, enerji boşalması, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk ve doymama hissini diyabetin belirtileri. Bu belirtiler olan hamile adaylarının kan şekerine baktırmasını tavsiye etti.

İlerlemiş yaş, aşırı kilo, ailede diyabet hikayesi olması veya daha önceki gebelikte şeker hastalığı risk faktörleridir. Buna karşın hiçbir risk faktörü olmayanlarda da gebelik diyabeti görülebilir. Diyabetli gebe, hamilelik süresince evde kan şekeri takibi yapmalı, diyetine uymalı ve gerektiğinde doktor kontrolünde insülin tedavisini uygulamalıdır.

Kontrollerde insülin dozunun ayarlanması gerektiğinde, 24 – 48 saat hastaneye yatırılması gerekebilir. Ayrıca bebek ayrıntılı anomali testlerine tabii tutulur. 32′nci gebelik haftasından sonra risk arttığı için, haftalık NST, amnios sıvı ölçümü ve şüpheli hallerde biyofizik profil yapılır. İri bebek, gelişme geriliği de ultrasonografi ile takip edilir. Tansiyon ve kilo takibi yapılır.

Normal doğum için riskler anneye anlatılır. Her şey normal ise normal doğum yapmasında sakınca yoktur. Doğumda çok sıkı takip gerekir. İnsülin dozu ayarlanmalıdır. Çocuk doktorunun doğum sırasında hazır bulunması sağlanmalıdır.

Doğum öncesi dönemde veya doğum eylemi sırasında oluşabilecek en küçük riskte sezaryen kararı verilebilir. Diyabetli annelerde doğum sonrası insülinle tedavi ihtiyacı genellikle ortadan kalksa da, yaşantılarının ilerleyen döneminde diyabetle karşılaşma riskleri artar. Bu nedenle doğumdan 6 hafta sonra glisemik durum yeniden değerlendirilmeli ve 75 gr glikoz yüklemesi yapılmalı, normal çıkması halinde 3 yıllık aralarla tekrarlanmalıdır. Bu kadınlar; hayat tarzlarında değişiklik yapmalı, insülin direncini azaltmak için ideal kiloya inmeli, sık ve az beslenerek egzersiz yapmalıdırlar.

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur. Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi, gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra kaybolabilir. Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve körlüğe neden olabilir. Böbreklerdeki hasara bağlı olarak böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Karaciğer ile onu çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo karaciğerde yırtılmaya yol açabilir. Kalp yükündeki ani artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir. Akciğer ödemi tabloya eşlik edebilir.

Uzmanlar, anne adayına şu tavsiyelerde bulundu:

Öncelikle şeker hastası kadın, zahmetli geçebilecek dokuz aylık hamilelik süresine kendisini fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak hazırlamalıdır. Ardından bir endokrinoloji, yani hormon hastalıkları uzmanına danışıp, daha gebe kalmadan üç ay önce kan şekerinin normale yaklaştırılmasını sağlaması gerekir. Bu strateji, doğacak bebekte sakatlık olma ihtimalini azaltır. Daha önceki yıllarda hem anne hem de bebek ölümlerine yol açan diyabet, günümüzde düzenli kontroller ve beslenme uzmanları tarafından hazırlanan beslenme planıyla kontrol altına alınabilir.

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

Kategori: Genel, Haberler, Hamilelik, Sağlık & Güzellik