Kulak Cerrahisi ve Bilim Derneği Kongresi

19 Kasım 2013 Devamı

İşitme engeli bulunan çocuklara seslerin bebeklik döneminde verilmesinin daha yararlı oluyor.

Prof. Dr. Nuri Özgirgin, işitme engeli bulunan çocuklara seslerin bebeklik döneminde verilmesinin daha yararlı olacağını belirterek, “İşitme engelli çocuk 6 yasından sonra sesleri duyuyor ancak beyin bu sesleri algılayıp konuşmaya çeviremiyor. Beyin sesleri algılıyor ama kelimeleri ayırt edemiyor” dedi. Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki bir otelde yapılan 29. Uluslararası Kulak Cerrahisi ve Bilim Derneği Kongresi devam ediyor. Kongrede düzenlenen basın toplantısında konuşan dernek başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, bebeklerde işitme engeli olup olmadığının 6 aylıktan itibaren kesin olarak tespit edilebildiğini açıkladı. Engeli bulunan çocukların tedavisine hemen başlandığını anlatan Özgirgin, “Şu anda bin çocuktan 3’ü işitme sorunu yaşanıyor. Hepsi tedavi alabiliyor ama tedavisinde gecikmeler olabiliyor” dedi. Bebeklerin öğrenme kapasitesinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özgirgin, 6 yaşından itibaren beynin öğrenme kapasitesinde azalma olduğunubildirdi. Özgirgin, işitme engeli bulunan çocuklara seslerin bebeklik döneminde verilmesinin daha yararlı olacağını belirterek, “Beynin öğrenme kapasitesi bu kadar yüksekken çocuğa işitebilecek sesleri vermeli. Aksi takdirde işitme engelli çocuk 6 yaşından sonra sesleri duyuyor ancak beyin bu sesleri algılayıp konuşmaya çeviremiyor. Beyin sesleri algılıyor ama kelimeleri ayırt edemiyor” dedi. Toplantıda konuşan İspanya Kanarya Adaları Üniversite Hastanesinden Prof. Dr. Angel Ramos Macias, işitme tedavisininde kök hücre ve gen tedavisinin umut verici olduğunu söyledi. Macias, işitme kaybının iç kulaktaki hücrelerin ölmesi sonucu ortaya çıktığını kaydetti. İşitme kaybında kök hücrelerden beklenen görevin, ölmüş ya da dejenere olmuş hücreleri hayata çevirmek olduğunu belirten Macias, bu hücrelerin kök hücre tedavisiyle kendi orijinal yapısında ve boyutunda yenilenmesinin sağlandığını bildirdi. Macias, gen tedavisinden de benzer sonuçlar beklediklerini dile getirdi. Gelişen teknolojiyle biyonik kulak aygıtlarının da geliştiğini ifade eden Macias, “Kök hücre ve gen tedavisinin daha aktif şekide uygulanır olmasını beklerken imdadımıza yetişen biyonik kulak cihazlar, bebeklerde 6 aydan itibaren ameliyatla yerleştirilerek, çocuğu sosyal açıdan çevresiyle iletişim kurabilir hale getirmeye başladı” dedi. Fransa Marsilya’daki Nord Hastanesinden Prof. Dr. Jacques Magnan ise baş dönmesinin en sık rastlanan sorunlardan biri olduğunu söyledi. Denge organının tek tarafta fonksiyonunu yitirmesi halinde karşı kulakta sağlam bulunan denge organı ve beyne olan uzantıların süreci kontrol altına almasıyla sorununçözüldüğünü anlatan Magnan, şöyle konuştu: “Ancak iki tarafta da denge organının işlevini kaybetmesi sonucunda yürümek, araç sürmek zorlaşmakta ve kişi aktif yaşamdan kopmaktadır. Şimdiye kadar tıp bu sorunu çözmekte aciz kalmıştır. Artık iki taraflı denge organı kayıplarında hastaları aktif yaşama döndürebilecek yapay organlardan söz edilebilmektedir. Tıpkı biyonik kulakta olduğu gibi, bu amaca özel hazırlanan implantların iç kulağa yerleştirilmesiyle iki taraflı denge kaybı olan hastalar için umut doğmuştur.”

Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik