Gerçekten Anne Baba Olmak İstiyor musunuz?

26 Eylül 2016 Devamı

Tabi bu bazı insanlar için içgüdüsel olsa da bazıları için hiç bir zaman cesaret edilecek bir şey değildir. Aslında haksız da değiller çünkü gerçekten hayattaki en zor şeylerden birisi bir bireyi dünyaya getirip onu yetiştirmek. İnsan zaman oluyor kendine yetemezken sürekli senin sorumluluğunda olan birisine de yetmek zorundasın. En önemli olan da o bireyi layıkıyla, kültürlü, eğitimli, aydın, topluma faydalı olmasını sağlamak. Eğer bunları o kişide sağlayamayacaksak asla bir çocuk sahibi olmayı düşünmemeliyiz. Sadece kendi egolarımız için, toplum baskısı yüzünden ebeveyn olmayı amaçlamamalıyız. Aksi taktirde sırf kendimiz için dünyaya getirdiğimiz birey asla kendi benliğine kavuşamaz.

Gebelik planlarken insanoğlu daha rahat bir tavır içine girebiliyor. Gebelik gerçekleştiğinde yani iş ciddiye bindiğinde başlıyoruz kara kara düşünmeye. Gerçekten iyi bir anne/baba olabilecek miyim sorusu insanın hayatı boyunca hiç bitmeyen bir sorgulama haline geliyor. Annelik içgüdüsüyle anne adayları gebeliğe çok çeşitli endişelerle başlıyor. Gebelik hormonlarının da etkisiyle bu endişeler ve şüpheler bazen kabus haline gelebiliyor. İşte bu noktada anne adayları bu hallerinin gebelikten ileri geldiğinin farkına varmalı ve kendini ve bebeğini riske atacak stresli durumlardan kaçınmalıdırlar. Genelde anne adayları bebeğim sağlıklı mı, bebeğimi yeterince sağlıklı besleyebiliyor muyum, gebeliğimde bir problem olacak mı, bebeğimde herhangi bir anomali olur mu, erken doğum gerçekleşir mi gibi çok insanca soruları kendilerine sorarlar. Kafalarında sürekli buna benzer sorular vardır. İşte anne olmanın zorluğu bu sorularla başlamaktadır. Annelik/babalık sürekli sayısı artan, konusu değişen bu sorularla sürer gider. Bebek doğunca da bebeğim yeterli besleniyor mu, kilo alımı iyi mi, her hangi bir hastalığa yakalanır mı, büyümesi iyi gidiyor mu gibi bebeğe odaklı endişeler yer alır. Daha ileriki aşamalarda ise yaşıtlarına göre konuşması geç mi, boyu kısa mı kaldı, kilosu çok mu zayıf, okul çağına geldiğinde acaba hangi okul daha iyi, hangi öğretmene vermeli çocuğu, servisi güvenli mi, hangi dershane daha verimli gibi daha çok boyutlu sorulara geçiş olmaktadır. Yani ebeveyn olarak çocuklarımız için hep en iyisini sorgulamakla geçiyor ömürler.

İyi bir anne ya da baba olabilmenin ilk şartı önce kendi kişisel özelliklerimizin, eğitimimizin, ekonomik durumumuzun yeterli olmasıdır. Kişi kendisine yetebiliyorsa ancak bir başkasına faydası dokunabilir ki çocuk sahibi olmak başlı başına ciddi bir sorumluluktur. Kişinin önce kendisi bilinçli olacak ki çocuğunu o şekilde yetiştirsin ve de topluma eğitimli, kültürlü, ekonomik yeterliliği olan, kendi özgüvenini kazanmış, amacı olan, sorup sorgulayan yeni nesiller bıraksın. Aksi taktirde toplumda kendi benliğini kazanamamış, başkaları tarafından yönetilmeye mahkum, başkalarının çıkarlarına alet olan, diğer kişilere zararı dokunan, varlığı herhangi bir amaca hizmet etmeyen bir birey meydana gelir. Dünyaya getirilmek istenilen kişi ile ilgili biraz daha çok boyutlu ve geniş açılı düşünüldüğünde göze alınabiliyorsa işte o zaman bir ebeveyn olma vakti gelmiş demektir.

Çocuk sahibi olmanın toplumsal endişelerinin dışında tabi bir de fiziksel yeterlilik de sözkonusudur. Bir bebek doğurmak, onun öz bakımını yapabilmek, onun her türlü derdiyle uğraşabilmek de gerçekten sabır, sükunet isteyen bir şeydir. Günümüzde çalışan kadınların sayısının oldukça fazla olmasından dolayı genelde aile içi destek ve bu noktada babaların da fiziksel olarak destek olma oranları da giderek artmaktadır. Bilinçli babalar bugün bez değiştirip, mama hazırlıyor, gece bebeğini uyutuyor, bebeğinin banyosunu yaptırıyor, çocuğunu okula bırakıp okuldan alıyor yani artık çocuk yetiştirirken kalıplaşan o anne görevlerini artık babalar da üstleniyorlar. Tabi bunun yanında bilinçsiz ve halen eski kafada olan babalar da yok değil. Fakat önemli olan anne ve babanın çocuk ile ilgili her türlü sorununa karşılıklı ya da bireysel olarak yetebiliyor olmasıdır. Anne ve baba bir problem karşısında kendi aralarında iş bölümü yapabilip sorunu çözme amacında olmalıdırlar. Ancak ve ancak bu düşünce içerisindeki anne ve baba adayları ebeveyn olmaya daha yatkındırlar.

Kategori: Anneliğe Hazırlık, Genel, Haberler