Diyabet nedir? Tip 1 Diyabetin Temel Özellikleri

27 Eylül 2012 Devamı

Diyabet nasıl bir hastalıktır? Kaç tür diyabet vardır?

Diyabet, kısaca glikozun hücre içine giremeyip kanda yükselmesi olarak tanımlanabilir. Glikozun hücre içine girememesine neden olan bozukluk, insülin hormonunun yapılamamasına bağlı olursa, daha çok çocuklarda ve gençlerde görülen Tip 1 diyabet olarak adlandırılan diyabet türü meydana gelir. Yeterli insülin üretildiği halde insülinin hücrelerin üzerindeki reseptörlere bağlanmasında bir bozukluk olursa, daha çok şişman erişkinlerde görülen Tip 2 diyabet meydana gelir.
Glikoz, dokulara ulaşamadığında bir taraftan hücrelerimiz “aç kalırken”, diğer taraftan da kullanılamayan glikoz kanda birikir ve kan şekeri yükselir. Kan şekeri düzeyi genellikle miligram/desilitre (mg/dl) cinsinden ifade edilir. Kandaki şeker düzeyi 180 mg/dl’yi aştığı zaman, idrara da şeker geçmeye başlar. Bu durum hem idrarla şeker (yani enerji) kaybedilmesine, hem de çok idrar yapmaya yol açar. Çok idrar yapınca bunu telafi etmek için çok su içilir. Öte yandan hücrelerimizi şeker yokluğunda enerji kaynağı olarak yağ dokusunu kullanmaya başlar. Yağ dokusunun erimesi sonucu çocuklar zayıflarla. Bazı çocuklarda enerji kaybını telefi etmek için özellikle şekerli besinlere karşı iştah artar ama çocuklar çok yemelerine rağmen zayıflamaya devam ederler. Çok idrar yapma, çok su içme, kilo kaybı ve iştah artması, diyabetlilerde en sık görülen belirtilerdir.

Çocuklarda en sık hangi tür diyabet görülür? Özellikleri nelerdir?

Diyabet, erişkinlerde daha sık görüldüğü için, daha çok erişkin hastalığı olarak bilinir ve çocuklarda diyabet olabileceği pek akla gelmez. Oysa bebeklik döneminden itibaren, en çok da ergenlik döneminde olmak üzere çocuklarda da diyabet görülmektedir.
Çocuklarda görülen diyabetin büyük çoğunluğu ( ülkemizde % 95’den fazlasını) Tip 1 diyabet türündedir. Bu tür diyabette, pankreastaki insülin yapan hücreler zedelenir ve vücut insülin üretemez hale gelir. Bu durum kalıcıdır ve çocuklar yaşam boyu insülin kullanmak durumundadır. İşte bu nedenle çocuklarda görülen diyabet, eskiden “insüline bağımlı diyabet” olarak isimlendirilirdi.

Tip 1 diyabet neden olur? Önlemek mümkün müdür?

Çocuklarda görülen diyabetin, bilimsel adı ile Tip 1 diyabetin tek bir nedeni yoktur. Bu çocukların ailelerinin % 90’ında Tip 1 diyabet olmadığı bilinmekte, dolayısıyla genetik faktörlerin sınırlı bir rolü olduğu düşünülmektedir. Diyabet belirtileri ortaya çıkmadan uzun bir süre önce, vücudun savunma sistemi tarafından pankreastaki insülin yapan hücrelere karşı bir saldırı başlatılmakta ve bu hücreler zaman içinde yok olmaktadır.
“Otoimmün iltihap” adı verilen bu sürecin başlamasında bazı enfeksiyonlar, toksinler ve besinler, stres, hızlı büyüme gibi çeşitli çevresel faktörlerin rolü olduğu ileri sürülmektedir. Çocuklardaki diyabet vakaları, daha çok sonbahar ve kış aylarında görülmektedir.
Tip 1 diyabet, sık görülen bir hastalık değildir. Ülkemizde her yıl 100.000 çocuktan 10 kadarının Tip 1 diyabete yakalandığı tahmin edilmektedir. Hastalığın sıklığı soğuk ülkelerde artmaktadır. Ne yazık ki Tip 1 diyabetin önlenmesinde başarılı bir yöntem bulunmamaktadır.

Tip 1 diyabetin belirtileri nelerdir? Tanı için ileri tetkikler yapmaya gerek var mı? Geç tanı konması tehlike yaratır mı?

Aileler çocuklarının her zamankinden daha çok su içmeye başladığını, yanlarında sürekli su şişesi bulundurduklarını, suya doymadıklarını, hatta neredeyse sadece suyla beslendiklerini söylerler. Çok idrar yapma, gün içinde çocukların dikkat çekici sıklıkta tuvalete gitmesi ile belli olur. Bu nedenle ders sırasında tuvalete gitmek için izin istemeye başlayan çocuklarda, hastalığın diğer belirtileri sorgulanmalıdır. Bunun yanında daha önce gece idrar yapmak için uyanmayan çocukların, gecede 1-2 kez idrar yapmak için uyanması ve bazen gece altını ıslatması da dikkat çekicidir. Küçük çocuklarda ise anneler, sık bez değiştirmeye başladıklarını fark ederler. Çocuklar iştahlarının artmasına rağmen kilo kaybeder, annelerin deyimiyle süzülürler. Kız çocuklarda genital bölgede mantar enfeksiyonu ya da bebeklerde inatçı pişikler de görülebilir.
Bazı çocuklar halsizlik, hafif ateş, karın ağrısı gibi özelliği olmayan bulgularla doktora gitseler de, aileler diyabete özgü belirtileri hekime aktaramayabilirler. Çocukların okul performansında azalma, çabuk yorulma gibi yakınmaları olabilir ve eskisine göre daha sık devamsızlık yapmaya başlayabilirler. Çocukların beklenmedik şekilde devamsızlık yapmaya başlaması, öğretmenler tarafından incelenmelidir.
Çocuklarda diyabet tanısı koymak için genel olarak kan şekeri bakmak yeterlidir.Yukarıda sayılan bulguları olan çocuklarda herhangi bir zamanda bakılan kan şekerinin 200 mg/dl veya 8 saat açlıktan sonra bakılan kan şekerinin 126 mg/dl üzerinde olması diyabet tanısını kesinleştirir. Çocuklardaki diyabete bağlı yakınmalar günler içinde gelişir ve bu nedenle de şeker yükleme testi yapmaya gerek yoktur. Diyabet bulguları olan çocukların vakit geçirmeden çocuk endokrin merkezlerine getirilmesi gerekir.
Yukarıdaki yakınmalarla hekime getirilmeyen çocuklarda, bir süre sonra insülin eksikliğinin şiddetlenmesine bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, gözlerde çöküklük, derin ve hızlı nefes alma (solunum sıkıntısı), ağızda aseton kokusu gibi diyabet komasına doğru gidişin belirtileri başlar. Diyabet bulgularının erken fark edilmemesi ya da sağlık kuruluşlarında diyabet tanısının atlanması sonucu, diyabet koması gibi tehlikeli bir tablo ile başvurma arasında yakın ilişki vardır.

Tip 1 diyabet tedavisi nasıl yapılır? Bütün diyabetliler “balayı” dönemine girer mi? İnsülini yaşam boyu kullanmak gerekli mi?

Tip 1 diyabet, iyileştirilebilen bir hastalık değildir; bir kez oluşunca yaşam boyu sürer. Ancak vücutta üretilemeyen insülinin deri altına enjeksiyon yoluyla vücuda verilmesi ile tedavi edilebilir. Böylece insülin ihtiyacı karşılanabilir ve bu çocuklar normale yakın bir yaşam sürdürebilir. İnsülin tedavisi antibiyotik tedavisi gibi diyabetin iyileştirilmesinde kullanılan bir tedavi değildir. Bu nedenle diyabet tedavisinde insülini bir süre kullanıp kesmek mümkün değildir. Tip 1 diyabet tanısı konan çocukların yaşam boyu insülin kullanmaları gerekir. Tip 1 diyabet tedavisinde insülin kullanmanın yanı sıra, beslenmenin düzenlenmesi ve düzenli egzersiz de büyük önem taşır.
Tip 1 diyabet tanısı konan çocuklar kan şekerlerinin düzenlenmesi ve diyabet eğitimi için 1 hafta kadar hastaneye yatırılır.İnsülin tedavisi başlandıktan ve kan şekerleri düzene girdikten sonra çocukların bir kısmında insülin ihtiyacı giderek azalır ve bazı çocuklarda bir süre insülin vermeden kan şekeri normal seyredebilir. Bu döneme “balayı” dönemi denmektedir. Bütün çocuklar “balayı” dönemi girmezler ama “ balayı” dönemi adından da anlaşılacağı gibi geçici bir iyilik halidir ve bütün çocuklarda geçicidir. Aileler bu balayı döneminin kalıcı olmasını ister ve beklerler ama bu sağlayacak bir tedavi henüz geliştirilmemiştir.
Tedavinin gerekliliklerini yerine getirmeyen ve kan şekerleri sürekli olarak yüksek olan çocuklar, diyabet koması gibi hızlı gelişen sorunlar ile göz, böbrekler ve sinirler ile ilgili yavaş gelişen sorunlar yaşayabilir. Yeterli bir diyabet tedavisinin uygulanması, hastalığın vücutta yaratacağı kısa ve uzun vadeli sorunların önlenmesi bakımından çok önemlidir

Çevremizdeki kişilerin bizim diyabetli olduğumuzu bilmesi gerekir mi?

Diyabet gizlenmesi, utanılması gereken bir durum değildir. Çocukların diyabet olmayı kendileri seçmezler ve en kısa sürede diyabetle barışık bir yaşam sürmeye başlamalıdırlar. Okula dönen çocukların öğretmenlerine, yakın arkadaşlarına diyabetle ilgili bilgi vermesi, eğer isterlerse öğretmenlerinden izin alarak sınıfın tümüne diyabeti anlatmaları iyi olur. Seyrek de olsa diyabetli çocukların kan şekerleri düşebilir ve bu durumda arkadaşlarının yardımına ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle diyabetli çocukların özellikle sıra arkadaşı en yakın arkadaşlarına kan şekeri düşüklüğü ve tedavisini öğretmeleri iyi olur.

Tip 1 diyabetle ilgili yanlış bilgi ve inanışlar var mıdır? Mesela Diyabet bulaşıcı bir hastalık mıdır? Çok şeker yediğim için mi diyabetli oldum?

Çocuklarda diyabet sık görülen bir durum olmadığı için toplum içinde bilgisizliğe dayalı bazı yanlış inanışlar vardır. Bunlardan bir tanesi çok şeker yedikleri için çocukların diyabet olduğudur. Bu doğru değildir. Daha önce anlattığımız üzere diyabet bulgularının çıktığı dönemde çocuklar idrarla kaybedilen şekeri yerine koymak için daha çok şekerli besin tüketmeye başlarlar ama bu bir neden değil bir sonuçtur.Çocuklarda görülen Tip 1 diyabetin şişmanlıkla da ilgisi yoktur.
Günümüzde giderek azalsa da bazı kimseler ve okuldaki çocukların bir kısmı diyabeti bulaşıcı bir hastalık sanabilir. Oysa bu bilgi tamamen yanlıştır. Diyabet kimseye bulaşmadığı gibi diyabetli çocukların da kimseye bir zararı yoktur.
Bazı aileler ise diyabetin kalıcı bir durum olduğunu öğrenince bazı bitkilerin ve şifalı suların çare olabileceği fikrine kapılırlar ve bazı internet sitelerinden bu tür bilgileri okuyabilirler. Şimdiye kadar diyabetin kalıcı tedavisini sağlayan bir ilaç veya bitkisel tedavi geliştirilmemiştir. Bu konuda en doğru ve yeni bilgileri tedavi olduğunuz merkezden almanız gerekir. Yoksa gerçekçi olmayan beklentilere girip hayal kırıkları yaşar ve daha çok üzülürsünüz.

Prof.Dr.Şükrü Hatun
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı

Kategori: Beslenme, Çocuğum, Haberler, Prof.Dr. Şükrü Hatun, Yazarlar