Bebeklerde Doğumsal Kalp Hastalıklarına Dikkat!

08 Haziran 2014 Devamı

Uzmanı Uzm. Dr. C. Ekrem Pınar, bebeğin kalbinin herhangi bir bölümünde ortaya çıkmasıyla gelişen hastalık olduğunu ifade etti.

Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. C. Ekrem Pınar, doğumsal kalp hastalıklarının, gebeliğin erken dönemlerinde, bebeğin kalbinin herhangi bir bölümünde, odacıklarında, kapaklarında, kalple ilgili büyük damarlarında bozukluk ortaya çıkmasıyla gelişen hastalık olduğunu ifade ederek, rahatsızlığın anne- baba tarafından fark edilemeyeceğini söyledi.

Bebeklerde görülen doğumsal kalp rahatsızlıkları hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Pınar, toplumda rahatsızlığın görülme sıklığının binde sekiz oranında olduğunu kaydetti. Kalbin yapısal bozukluklarının hamileliğin çok erken dönemlerinde, kalbin normal gelişiminin etkilenmesi sonucu oluşabileceğini belirten Uzm. Dr. Pınar, “Görülebilecek anormallikler, kalbi oluşturan odacıkları arasında defektler, kalbin odacıklardaki gelişim bozukları, kalp kapaklarında bozukluklar ve kalbe giren ve çıkan büyük damarlarda anormalliklerdir. Viral hastalıklar, kalıtım doğuştan kalp hastalığı oluşması riskini arttıran faktörler arasında sayılmaktadır. Yine hamilelik sırasında, özellikle ilk 3 ayda kullanılan bazı ilaçların, röntgen çektirmenin ve alkolün kalp gelişiminde bozukluklara neden olduğu bilinmektedir” dedi.

“HASTALIK AĞIR OLMADIKÇA ANNE – BABA FARK EDEMEZ”

Hastalığın ağır olmadıkça veya ilerlemedikçe anne-baba tarafından fark edilemeyeceğini vurgulayan Uzm. Dr. Pınar, “Hatta bazıları o kadar hafif bulgular verir ki, doktor muayenesi sırasında çocuk huzursuz veya ağlıyorsa bile fark edilmeyebilir. Çocuklarda en sık karşımıza çıkabilecek şikayetler dudak, dil ve tırnak diplerinde morarma ilk belirtidir. Diğer bir grup kalp hastalığında ise sık nefes alma, nefes alma güçlüğü, iyi beslenememe, kilo alamama ya da kilo kaybı ve aşırı terleme sık akciğer hastalığı ilk belirtiler olabilir. Rahatsızlığın tanı süreci, ilk değerlendiren hekimin kalpte üfürüm duyması ile başlar, son basamakta ise pediatrik kardiyolog tarafından yapılan ekokardiyografi ve kalp anjiosu ile kesin tanı konulur. Son zamanlarda, kadın doğum uzmanı tarafından dikkatli yapılan ultrason ile kalp yapılarında görülebilecek anormalliğe, çok iyi eğitim almış pediatrik kardiyolog tarafından anne karnında da kesin tanı konulabilir. Ayrıca anne karnında iken amniyosentez yapılarak veya özel tarama testleri ile tanı konulabilir” ifadelerini kaydetti.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Birçok doğuştan kalp hastalığı için ameliyat gerekmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Pınar, bazı kalp hastalıklarında hiçbir tedavinin gerekmeyebileceğini söyledi. Birkaç doğumsal kalp hastalığının yeni geliştirilen yöntemler ile kasık damarından girilip katater denilen aletlerle tedavi edilebildiğini dile getiren Uzm. Dr. Pınar, “Eğer cerrahi tedavi gerekiyor ise çocuğun gelişimi, kilosu ve vücudun diğer sistemlerinin ayrıntılı incelenmesinden sonra doğru zamanlama ile operasyonu yapılır. Bazı komplike doğumsal kalp hastalıklarında, hastanın genel durumu, kilosu, gelişimi tam düzeltme ameliyatını tolere edemeyecek durumda ise palyatif operasyon adı verilen kalp akciğer makinasına gerek olmadan yapılacak cerrahi müdahaleler ile hasta belirli bir süre rahatlatıldıktan ve riskleri azaldıktan sonra tam düzeltme ameliyatı yapılabilir. Ancak bazı konjenital kalp hastalıklarında ameliyatla düzeltme şansı olmadığı için ilaç tedavisi ile izlenilmektedir” ifadelerini kaydetti.

Günümüzde çağdaş konjenital kalp cerrahisini uygulanan merkezlerde bir çok doğumsal kalp rahatsızlığın cerrahi tedavisinin başarıyla ve tam olarak yapılabildiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Pınar, “Bu ameliyatlarda hayati risk yüzde 1 ile yüzde 10 arasında değişmektedir. Cerrahi tedavi sonrası nispeten basit doğumsal kalp hastalıkları olan çocukların hemen hepsi ve kompleks hastaların bir bölümü erişkin yaşa gelmekte ve norma ya da normale yakın bir hayat sürdürmektedirler” dedi.

Kategori: Bebeğim, ÇOCUK HASTALIKLARI, Genel, Haberler