Uzmanlardan Gebelikte Kalp Riski Uyarısı

05 Mart 2016 Devamı

Daha öncesinde bilinen kalp hastalığı olmayan kadınların yaklaşık yüzde 4’ünde gebelik esnasında kalp hastalığı ile karşılaşılabilmektedir. Gebelik esnasında dolaşım sisteminde oluşan belirgin değişiklikler, özellikle kalp hastalığı varlığında istenmeyen sonuçlara neden olabilmektedir.

Kalp hızı istirahatte dahi artar. Bu durum kendini çarpıntı olarak gösterebilir. Kan hacmi artarken göreceli bir kansızlık oluşabilir. Kan basıncında hafif düşüş gözlenebilir. Özellikle sırtüstü yatınca bebeğin karın içi damarlara baskı yapmasıyla bu durum daha belirgin olabilir. Vücudun su tutmasına bağlı olarak bir miktar ödem olabilir. Hafif halsizlik, çabuk yorulma, nefes darlığı gözlenebilir.

NE GİBİ DURUMLAR ANORMAL OLARAK KABUL EDİLİYOR?
Göğüs ağrısı, istirahatte nefes darlığı, gece uykudan uyandıran nefes darlığı, uzun süren ataklar şeklinde olan çarpıntılar, yüksek tansiyonun her zaman değerlendirilmesi gerekir, bunların yanı sıra doktor muayenesinde anormal sayılacak üfürümlerin olması ve anne adayında siyanoz denilen özellikle dil ve dudaklardaki morarmanın da kalp hastalığı bulgusu olabilir.

Doğuştan gelen kalp hastalıkları ve romatizmal kapak hastalıkları sıklıkla karşılaştığımız durumlardır. Ancak kardiyomiyopatiler yani kalp kası hastalıkları da sık rastlanmasa da kalp yetmezliği ile sonuçlanması açısından büyük önem taşıyor. Bu hastaların yarısında kalp yetmezliği iyileşebilirken, yarısında kalıcı olabiliyor. Hipertansiyon gebelerin yaklaşık onda birini etkileyen önemli bir sorun.

GEBELİĞİN YASAK OLDUĞU KALP HASTALIKLARI VAR MI?

Günümüzde birçok kalp hastası yakın takiple sorunsuz veya çok az sorunla gebeliklerini tamamlayabiliyor. Ancak yine de ciddi kalp yetmezliği varlığı, düzeltilmemiş doğuştan gelen kalp hastalığı olanlar, ciddi akciğer basınçlarında yükseklik, ciddi kalp kapak darlığı ve aort damar genişlemesi olanlarda gebelik önerilmemektedir.

Bu hastaların gebe kalmadan önce doktorlarına danışmalarında ve hastalıklarının ciddiyetinin değerlendirilmesinde büyük fayda vardır. Ayrıca bu değerlendirme ile doğumun hangi yöntemle daha sorunsuz geçeceğine de karar verilebiliyor. Hastanın ayrıntılı bir fizik muayenesinden sonra ihtiyaç duyulması halinde EKG ve ekokardiyografi gibi tetkiklerle bu hastalıkların değerlendirmesi yapılabiliyor. Sık karşılaştığımız bir soru da bu tetkikin radyasyon yayıp yaymadığıdır. Ekokardiyografi ultrasonografiye benzer bir tetkik ve genel olarak güvenli kabul edilmektedir.

Kategori: Genel, Haberler, Hamilelik