Çocuklarının Hayatını Yönlendirmeye Çalışan Aileler

17 Ocak 2014 Devamı

Uzman Klinik Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü; ilgi, yetenek, istek ve beklentilerini dikkate almadan çocukların yaşamını yönlendirmeye çalışmanın başarıyı düşürdüğünü söyledi.

Çocuğun özerkliğini kazanma ve yaşama sağlıklı bir biçimde uyum sağlayabilmesinde en önemli belirleyicinin aile olduğu ifade eden Psikolog Nalan Pulat Gölcüklü; ilgi, yetenek, istek ve beklentilerini dikkate almadan çocukların yaşamını yönlendirmeye çalışmanın başarıyı düşürdüğünü söyledi.

Anne ve babaların gerçekçi beklentilere sahip olması ve çocuğun ihtiyaç, istek ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak karar alması gerektiğini belirten Gölcüklü, “Ebeveynler, kendi yaşamlarında eksikliğini duydukları, bitmemiş işlerini çocukları üzerinde tamamlamak istemeyebilir. Bazı mükemmeliyetçi ebeveynler iyi eğitim gördükleri için çocuklarının ihtiyaçlarını dikkate almaksızın onları da iyi okullara göndermek isterken, bazı anne-babalar ise kazanamadıkları ya da imkansızlıklar nedeniyle gidemedikleri okullara çocuklarını göndermek için çabalayabiliyor. Bu durumdaki ebeveynler hem kendilerini hem de çocuklarını yıpratan bir yarışta olduklarını fark etmiyor” dedi.

“SONUÇ HAYAL KIRIKLIĞI VE ÜZÜNTÜ OLABİLİR”
Çocuğun özerkliğini kazanması ve yaşama sağlıklı bir biçimde uyum sağlayabilmesinde en önemli belirleyicinin aile olduğu ifade eden Gölcüklü, “Ebeveynin çocuğuyla ilgili beklentilerini gerçekleştirmeye çalışması yorucudur. Üstelik beklentisinin aksine bir tepki ya da sonuçla karşılaşma olasılığı yüksek olabilir. Öğrencinin okuldaki başarısı düşebilir. Beklentileri karşılanmadığında ise ebeveyn için sonuç büyük bir keyifsizlik, hayal kırıklığı ve üzüntü olabilir. Bu davranışlar daha sonra hem çocuklarda hem de anne-babalarında öfke, depresyon ve kaygı gibi duygularla başa çıkma güçlüğüne yol açabilir” şeklinde konuştu.

“ÖNCELİKLE ÇOCUĞUNUZU TANIYIN”
Öncelikle ebeveynlerin kendisini ve çocuğunu tanıması, çocuğunun gereksinimleri tespit etmesi gerektiğini ifade eden Gölcüklü, “Her yaşamın farklılıkları olduğunu göz önünde bulundurarak kişinin kendi yaşamında yapabileceği, kendisine keyif veren ve kendisini iyi hissettirecek etkinlikleri uygulaması önemlidir. Anne ve babanın özellikle ders konusunda sorumluluğu çocuğa bırakması, sonuca değil, çabaya odaklanarak esnek bakış açısı kazanmak rahatlatıcı olacaktır. Aile içinde temel hedef, çocuğun bireysel olarak ayrışan, sevgi ve sosyal konumu tehdit eden ailesel ya da diğer baskılara karşın bireyin gerçek kendisi olabilme yeteneğini güçlendirmek olmalı. Ebeveynler elbette çocuğuna yol gösterici olabilir. Anne ve babanın, çocuğuyla ilgili kararlarda onun ihtiyacını ve isteğini göz önünde bulundurarak seçimi ona bırakması, zorlandığında destek olması ailenin yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olacaktır” diye konuştu.

Kategori: Çocuk Psikolojisi, Genel, Haberler