Çocuğuna Sevgi Duyamama Hastalığı “Kimerizm”

08 Ocak 2016 Devamı

Kimerizm adı verilen bir kromozom bozukluğu kadının dünyaya getirdiği bebeğine karşı sevgisiz kalmasına neden olabiliyor… Kimerizm bozukluğunun fazla tanınmaması nedeniyle, çocuğuna karşı sevgi duyamayan anneler bunun nedenini anlayamıyor, çocuk ise sevgisiz büyümeye mahkûm kalıyor. Bu durum ise hem anne de hem de çocukta ruhsal sorunlara yol açıyor…

“Kimerizm”in uluslararası araştırmalarla kanıtlanmış bir kromozom bozukluğu olmasına rağmen yeterince bilinmediğini, bu nedenle dünyaya getirdiği bebeğine karşı sevgi beslemeyen annelerin “neden?” sorusunun cevabını bulamadığını, çocuğun ise “sevgisiz” büyümeye mahkûm bırakıldığını belirtti.

Kimerizmin, döllenmiş iki yumurtanın birleşmesi ve ikiz doğacağı yerde, tek bebeğin doğması sonucu oluştuğunu ancak, dünyaya gelen bu bebeğin vücudunda farklı DNA’lar taşıdığından habersiz oluyor.

Bu tür vakalarda örneğin, kadının kalbi kendisine, akciğerleri dünyaya gelemeyen ikizine, sağ taraftaki yumurtalıkları kendisine, sol taraftaki yumurtalıkları ise yine ikizine ait olabiliyor. Bu durumda, bu kadın hamile kaldığında dünyaya gelen bebek doğamayan ikizinin DNA’sını taşıyabiliyor. Yani, kadının DNA profili ile dünyaya getirdiği bebeğin DNA profili birbirini tutmayabiliyor.

Kadın, kendisinin dünyaya getirdiğinden emin olduğu, yani hastanede bir başka bebekle karışımın söz konusu olmadığını bildiğinde, bu kez ruhsal bunalım yaşıyor. Bebeğine karşı neden sevgi besleyemediği sorusuna cevap bulamıyor. Buna karşın dünyaya gelen bebek de sevgisizlikten kaynaklı sorun yaşıyor.

Son yıllarda yaygınlaşan tüp bebek uygulamalarının da ileride kimerizm vakalarında artışa yol açabilir, çünkü bu uygulamalarda, iki embriyonun aynı anda döllenmesi olasılığını artırıyor.

Burada yaşadığımız sorun ise toplumsal baskı. Üniversitemize yönlendirilen anneler, DNA araştırmasını kabul etmiyorlar. Oysa bu araştırmada kimerizm vakasının teşhisini koyabiliyoruz. Yaklaşık 2-3 bin YTL’ye mal olan bu teşhisin bedeli sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanıyor. Ancak, toplumsal baskılar buna izin vermiyor. Anne, (çevre ne der) ya da kendisine kötü gözlemi bakılır korkusuyla araştırma yapılmasına izin vermiyor.

Bu araştırmada kimerizm teşhisini koyduk, ancak aile bunun gizli kalmasını, bilimsel makalelerde bile isimlerine yer verilmemesini istedi, biz de buna saygı duyuyoruz.

Anne sebebi bildiğinde ilaç tedavisini bile kesiyor. Biz bu durumdaki kadınlarımızın dünyaya getirdiği bebeklerinin teyzesi olduklarını söylüyoruz. Bu vakada eğer kadının iki çocuğu var ve bunlardan birinin DNA’sı ikizine aitse sıkıntı daha büyük oluyor. Çünkü anne diğer çocuğuna karşı duyduğu sevgisizliği daha net görüyor. Bu nedenle toplumsal baskılar bir yana bırakılıp, bilimsel gerçekler göz ardı edilmemeli.

Kategori: Doğum Sonrası, Genel, Haberler