Alerjisi olanlar dikkat !

Doç. Dr. Harmancı, bundan 50 yıl önceki alerjik hastalık sıklığıyla günümüzdeki sıklık arasında belirgin farklılıklar bulunduğuna dikkati çekti.

Bundan 15-20 yıl önce çocuklardaki alerjik astım sıklığı yüzde 2-3 iken günümüzde bazı bölgelerde yüzde 15’lere kadar yükseldiği uyarısında bulunan Doç. Dr. Harmancı, şunları kaydetti:

”Çeşitli çevresel faktörler nedeniyle alerjik hastalıkların görülme sıklığı son yıllarda artmıştır. Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, bu çevresel faktörlerin başında gelmektedir. Son yüzyılda diyetimizde meydana gelen en önemli değişiklikler nelerdir? Bu soruya bir çırpıda verilecek cevap, rafine şeker ve beyaz un tüketiminin artması olacaktır. Bunun yanı sıra son yıllarda taze sebze ve meyve tüketiminin azalması, besinlerde kullanılan katkı maddeleri ve toksin miktarlarının artması, diyetimizdeki en önemli değişikliklerdendir. Günümüzde karbonhidrattan zengin beslenme, balık tüketiminin azalması, serbest dolaşan tavukların yumurtaları ile beslenmenin azalması, koyu yeşil yapraklı sebze tüketiminin azalması, bitkisel yağların aşırı tüketimi (ayçiçeği yağı, mısır yağı) gibi nedenlerle Omega 3 bakımından fakir diyetle beslenilmekte ve bu da alerjik hastalıkların sıklığındaki artışın nedenlerinin başında sayılmaktadır.”

Alerjik hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenlere ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Harmancı, batı tipi diyetin değiştirilmesiyle sadece alerjik hastalık sıklığında değil, aynı zamanda romatizmal hastalıklar gibi birçok kronik hastalık sıklığında da azalma olduğunun fark edildiğini vurguladı.

Balık bakımından zengin diyetle beslenen hamilelerin çocuklarında da alerjik hastalık görülme sıklığında belirgin azalma kaydedildiğini duyuran Doç. Dr. Harmancı, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği şekilde haftada iki öğün balık tüketmenin hem daha sağlıklı olunmasını sağlayacağını hem de bizi gelişebilecek alerjik hastalıklardan koruyacağını ifade etti.