Titreyen eller hastalık habercisi olabilir

24 Temmuz 2013 Devamı

Uzmanlar, ellerde titreme yapan nörolojik hastalıkların içerisinde en çok bilinenin ‘Parkinson’ hastalığı olduğunu belirtiyor.

Memorial Ataşehir Hastanesi Nöroloji Bölümü Uz. Dr. Zeynep Aydın Özemir, parkinson hastalığının genellikle ileri yaşta ellerde titreme ile başlayan ve beyin hasarına yol açan ilerleyici bir hastalık olduğunu söyledi. Memorial Hastanesi Nöroloji Bölümü Uz. Dr. Zeynep Aydın Özemir, el titremelerinin nedenleri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Ellerde titreme yapan nörolojik hastalıkların içerisinde en çok bilinenin parkinson hastalığı olduğunu belirten Özdemir, “Parkinson hastalığı genellikle ileri yaşta ellerde titreme ile başlayan ve beyin hasarı yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Parkinson hastalığında başlangıçta tek bir elde titreme vardır. İstirahat halinde para sayma hareketi şeklinde kaba ve yavaş bir titremedir. Hastalığın başlangıcında hareket ile titreme kaybolur. İlerleyen dönemlerde titreme daha bariz bir hal alır ve diğer elde, vücudun diğer kısımlarında da görülebilir. Bu hareket sırasında da olabilir. Bu dönemde hareket kısıtlığı, düşmeler, maske yüz gibi parkinson hastalığının diğer belirtileri de eşlik edebilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Ellerde titreme yapabilen diğer nörolojik hastalıkları da aktaran Özemir, şunları kaydetti: “Multiple skleroz (MS), inme, travmatik beyin hasarı, beyincik ve beynin yıkımı ile giden ilerleyici hastalıklardır. Ayrıca vücuda dağılan sinir liflerinin hasarlandığı durumlarda, bazı omurilik hastalıklarında da ellerde titreme olabilir. Astım ilaçları, amfetamin gibi uyarıcılar, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da ya etki olarak ellerde titremeye yol açabilir.”

Titremenin vücudun bir kısmındaki kasların istemsiz olarak ritmik bir şekilde kasılması ve gevşemesi sonucu ortaya çıkan hareketler olduğunu söyleyen Özemir, “En sık ellerde görülen titreme sağlıklı diyebileceğimiz normal kişilerde görülebilir ve belirginleşmediği sürece fark edilmez. Kişinin ellerdeki titremesi farkedilir düzeye gelince normal olmaktan çıkar. Stres, yoğun çay ve kahve içmek, açlık, yorgunluk, ani sinirlenme gibi bazı durumlar titremeyi fark edilir hale getirebilir. Bu faktör ortadan kalkınca kişi eski haline dönebilmektedir.” şeklinde konuştu.

Ellerde titremenin duruş ve harekete göre değişik tipleri olduğunu vurgulayan Özemir, şöyle devam etti: “Titreme istirahatta, hareket sırasında, yer çekimine karşı duruşta veya bir olaya özel olarak ortaya çıkabilir. Ellerde titremenin şiddeti hafif olabileceği gibi yeme, içme, kişisel ihtiyaçlarını gidermede güçlük yapabilecek düzeyde çok şiddetli olabilir. Ellerde titreme sağlıklı kişilerde olabileceği gibi, nörolojik hastalıklara veya sistemik hastalıklarda ilaç yan etkisine bağlı da oluşabilir.”

Ellerde titreme ile başvuran hastaların büyük çoğunluğunda ‘esansiyel tremor’ olarak adlandırılan iyi huylu durumun saptandığını belirten Özemir, “İyi huylu titremelerin sebebi bilinmemekle birlikte sıklıkla ailesel geçişlidir. Altta yatan ciddi bir hastalık yoktur. Genellikle 20’li yaşlarda belirginleşir ya da başlar; ama her yaşta da görülebilir. Yorgunluk, stres, kafein bu titremeyi arttırırken, alkol alımı azalttığı görülebilir. Yaş ilerledikçe genellikle artış gösterir ve eller dışında kafada, dilde, bacaklarda da görülmeye başlayabilir. Sıklıklar kişinin yaşamını kısıtlayıcı ağırlıkta olmaz; ancak ince el becerisi gerektiren işlerde çalışırken zorluk çekebilirler.” dedi.

Titremelerin altta yatan sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabileceğini söyleyen Özemir, “Esansiyel tremor genellikle kalıcı bir titremedir. Guatr veya ilaç yan etkisine bağlı bir titreme nedene yönelik yaklaşımla geçici olabilir. Kalıcı el titremelerinde titremenin şiddetine ve yaşamını etkilemesine göre tedavi düzenlenmektedir. Şiddetli ve yaşamını etkileyen tipteki titremelerde kişiye sürekli kullanacağı ilaçlar verilir.” diye konuştu.

Stres, yorgunluk, özel bir gün gibi bazı durumlarda titremeleri belirginleşen kişilerde belirli zamanlarda kullanacakları ilaçlar verildiğini belirten Özemir, “İlaç seçiminde en az dozda ve en az yan etkisi olabilecek tek bir tip formüldür. Gerekirse doz artırımı, ilaç değişimi veya eklenmesi yapılabilir. El titremesinin ilaç tedavisinde ‘beta bloker’ dediğimiz kalp ritim düzenleyiciler başta olmak üzere sara ilaçları ve son zamanlarda da botulinum toksini uygulaması kullanılmaktadır. Parkinson hastalarında titremenin tedavisinde hastalığa özgü ömür boyu kullanılmak üzere olan ilaçlar verilmektedir. İlaç ile tedavi edilemeyen hastalarda cerrahi ve beyin pili takılması gibi yöntemler kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Kategori: Genel, Haberler, Sağlık & Güzellik