Obezite

01 Nisan 2014 Devamı

Obezite Nedir?
Obezite, vücutta depolanan yağ miktarının fazla olması biçiminde tanımlanabilir. Klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2) ile elde edilen vücut kitle indeksi kullanılır. Buna göre vücut kütle indeksi (VKİ)’nin 25’in üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu, 30’un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır. Ayrıca yaşa göre vücut ağırlığı, boya göre ağırlık, deri kıvrım kalınlığının ölçümü da kullanılan diğer tanı yöntemleridir.

Hipertansiyon, kan yağ yüksekliği, insülin direnci ve ağır psikolojik strese yol açması nedeni ile önemli bir problem olan obezite, çocukluk çağında giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Obeziteye neden olan çok yemenin mekanizmasında beyindeki iştah merkezi önemli rol oynamaktadır. İnsan ve hayvanlarda tokluk ve açlık sinyallerini alan merkezler olduğu gösterilmiştir. Obez çocuklarda kanda insülinin fazla olmasına rağmen normal şeker düzeyleri insülin direncinin varlığını gösterir. Özellikle son yıllarda sıklığının gittikçe artmasıyla gündeme gelen ergen çağda erişkin tipi şeker hastalığının obez çocuklarda ortaya çıkışı kolaylaşmaktadır.

obezAraştırmalar sonucunda obezitenin gelişmiş ülkelerde düşük , gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek sosyoekonomik düzeye sahip kesimlerde daha sık olduğu gösterilmiştir. Beslenme biçimi ve beslenme alışkanlığı olarak yüksek kalorili yiyeceklerle beslenen çocuklarda obezite daha kolay gelişmektedir. Yüksek kalorili ve düşük lifli hazır yiyeceklerin tüketilmesi obezitenin gelişimini desteklemektedir. Çocukluk obezitesinde çevresel faktörler arasında ailenin beslenme biçimi ve aktivasyon azlığı bulunmaktadır. Uzun süre televizyon izleyen ve televizyon izlerken yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi obeziteyi daha da artırmaktadır. Obezite ve psikolojik etmenler arasında bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Anne-baba çocuk arasındaki olumsuz ilişkiler çocuğun ruhsal yapısını etkileyip aşırı yemeye neden olabilmektedir. Obezite ve genetik etmenler üzerinde yapılan araştırmalarda her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma şansı %80, yalnızca biri obez ise oran %50, ikisi de obez değilse oran %9 olarak bulunmuştur. Bu gözlemlerden yola çıkılarak yapılan araştırmalarda vücut ağırlığını biyolojik olarak kontrol eden bazı genler bulunmuştur .

obeziteSon yıllarda obezite sıklığındaki artışın asıl önemli nedeni; endüstriyel gelişme ile birlikte, fiziksel güce dayalı yaşam tarzından inaktiviteye dayalı yaşam tarzına geçiş ve yoğun kalori içeren besinlerin tüketilmesi olarak görünmektedir.

Obez çocuklarda erken adet başlaması ve buna bağlı gelişim duraklaması, yüksek yağ düzeyleri, artmış kalp hızı ve çarpıntı, karaciğerde yağlanma , bozulmuş şeker düzenlenmesi, uykuda soluk durma nöbetleri, yumurtalık kisti hastalığı, safra kesesi taşı ve hipertansiyon gibi birçok kötü sonuç görülebilmektedir. Obez çocuk ve ergenler ayrıca ortopedik ve psikolojik problemler yönünden değerlendirilmelidir.

Tedavi
1-Diyet : Dengeli ve az kalorili diyet uygulanır. Normal kalori gereksinimi %30-40 oranında azaltılır.Toplam kalori 5-8 öğüne bölünerek verilmelidir. Bu diyet 5 yaş ve üstü çocuklarda güvenle uygulanır . Diyet ile yavaş bir biçimde kilo verilmesi veya kilo kazanımı olmaksızın boy uzamasının sürdürülmesi, yeme davranışlarının değiştirilmesi sağlanmalıdır.

2-Egzersiz: Kilo kaybının ikinci temel yaklaşımı egzersizdir. Çalışmalara göre diyet ve egzersiz birlikte uygulandığında yalnızca diyete göre çok daha fazla kilo kaybına yol açmaktadır. Özellikle uzun dönemde, verilen kilonun korunabilmesi için egzersiz vazgeçilmez unsurdur. Bu nedenle egzersiz kilo vermeye yönelik tüm programların vazgeçilmez bir parçasıdır. Egzersiz sırasında kalori harcanır, kan basıncı, serum kolesterolü, kalp ve solunum sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca egzersiz obez kişinin psikolojik durumunu iyileştirir. Egzersiz haftada en az 3 kez, 30 dakika süresince ter atacak kadar yapılmalıdır. Egzersiz yoğunluğu ve süresi yavaş yavaş artırılmalıdır.

3- Davranış tedavisi : Davranışsal yaklaşımların amacı obez hastaların yeme alışkanlıklarını, aktivitelerini, düşünme biçimlerini değiştirmek, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığını kazandırmaktır.

4-İlaç tedavi
Çocuklarda önerilmemektedir.

5-Cerrahi tedavi
Çocuklarda önerilmemektedir.

Obezitenin Önlenmesi
Ailesel bakımdan risk altındaki çocuklara yönelik erken dönemde davranış tedavisi uygulanabilir. Okul programlarında obeziteye yönelik eğitim sağlanması da obezitenin önlenmesinde yarar sağlayacaktır. Çok erken yaşlarda sproun özendirilmesi ve beslenme eğitimi verilmesi faydalı olacaktır.
DR. ŞÜKRÜ ÇİDO
TÜRKİYE HASTANESİ

Kategori: Uzm.Dr. Şükrü Çido, Yazarlar