Çocuk diş sağlığı ihmale gelmez

03 Aralık 2012 Devamı

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Tanboğa, ailelerin özel gereksinimli çocuklarının diş tedavilerini ikinci problem olarak gördüklerini belirterek, “Özel gereksinimli çocuklar hijyen uygulamalarını yerine getiremediği için ailenin ya da çocuğa bakan bakıcının eğitimi çok önemli.

Dolayısıyla meslektaşlarımızın eğitimi kadar onların eğitimine de programlarımızda yer veriyoruz” dedi.

Özel gereksinimli çocukların tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık sorunları çok önemli bir yer tutuyor. Özellikle sağlık sorunlarının boyutları nedeniyle bu çocukların ağız ve diş sağlığı problemleri aileler tarafından ikinci plana itiliyor ve çocuk dişini kaybetme evresinde diş hekimine götürülüyor. Diş hekimleri, özel gereksinimli çocukları özel tedavi ve yaklaşım ile takip ettiklerini, ailelerin eğitimlerinin de en az meslektaşlarının eğitimleri kadar önemli olduğunu vurguluyor. Dudak damak yarıklı olarak hayata gelen çocuklar, doğdukları andan itibaren multidisipliner bir takım tarafından tedavi ediliyor. Bu takım içinde de diş hekimleri çok büyük bir yer tutuyor. Diş hekimleri bu özel çocuklara yönelik özel eğitimler alıyorlar.

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nida Hüroğlu, “Dudak damak yarıklı çocuklar doğdukları andan itibaren bizim kontrolümüze giriyorlar. Bu çocukların anne sütünü ememedikleri için özel biberonlar ile beslenmeleri gerekiyor. Ailelere ağız ve diş bakımına yönelik özel tavsiyelerde bulunuyoruz. Dolayısıyla dudak damak yarıklı bebek doğduktan yaklaşık 10-15 gün sonra bizimle temasa başlıyor” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Özgül Kalyoncu da, otistik çocukların tedavilerinin genel anestezi ya da sedasyon yardımı ile yapıldığı yönünde bir kanı olduğunu söyledi. Dr. Kalyoncu, “Günümüzde eğitimciler ve ailelerle birlikte yürüttüğümüz eğitim programlarıyla bu özel gruptaki çocuklarımızın tedavilerinin büyük bir kısmını artık koltukta herhangi bir farmakolojik destek almadan gerçekleştirebiliyoruz. Bu konuda aileler bize çok yardımcı olmalılar. Eğitimcilerle birlikte işbirliği içinde bir program yürütmeliler” dedi.

Dr. Kalyoncu, bu özel çocukların kullandıkları ilaç ve beslenme alışkanlıkları nedeniyle de diş hekimliğindeki koruyucu uygulamaların mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizdi.

“AİLELERİN EĞİTİMİ ÇOK ÖNEMLİ”

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Tanboğa ise, ailelerin özel gereksinimli çocuklarının diş tedavilerini ikinci problem olarak gördüklerini belirtti. Tanboğa, “Özel gereksinim dediğimiz zaman toplumumuzda hala çeşitli tanımlar kullanılıyor. Özürlü, sakat, engelli tanımları gibi. Ama burada bir tek önemli konu var. O da bu bireylerin özel ihtiyaçlarının olduğudur. Bu da özel yaklaşımlarla, özel tedavilerle, özel olarak takip edeceğimiz hasta grubu olduğudur. Bu çocuklar hijyen uygulamalarını yerine getiremediği için ailenin ya da çocuğa bakan bakıcının eğitimi çok önemli. Dolayısıyla meslektaşlarımızın eğitimi kadar onların eğitimine de programlarımızda yer veriyoruz” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tanboğa sözlerine şöyle devam etti:

“Özel gereksinimi nedeniyle manipülasyon yeteneği olmayan çocuklarda fırçalama tam yapılamıyor, diş ipi kullanılamıyor. Çiğneme kaslarının, mimik kaslarının yeterince kullanılamaması ve bazen kapanış bozukluklarının olması nedeniyle de bu çocuklarda en çok diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve kapanış bozuklukları problemlerini daha sık görüyoruz. 22 Kasım haftası diş hekimliği haftamızdı. 3 Aralık ise Dünya Engelliler Günü. Bu özel çocukların tüm diğer hastalar gibi sağlık hakkından eşit yararlanması için bugün farkındalık günü olsun.

Kategori: Bebeğim, Çocuğum, Genel, Haberler