Ateş deyip geçmeyin

16 Mart 2012 Devamı

Uzm.Dr. Şükrü Çido

Bebeklik ve çocukluk çağında anne ve babaları en çok endişelendiren durumların başında “ateş” geliyor. Aileler kendilerinde telaş uyandıran bu durumla sık sık karşı karşıya gelebiliyor. Zaten enfeksiyon hastalıkları en sık olarak bağışıklık sistemi olgunlaşmasını henüz tamamlamamış olan 3 yaşın altındaki bebek ve çocuklarda görülüyor. Bu açıdan anne ve babaların ateşin nasıl oluştuğu, nasıl ölçülüp değerlendirildiği, ateşe neden olan ciddi bakteri enfeksiyonlarının belirti ve bulgularının neler olduğu, ne zaman ve nasıl tedavi edilmesi gerektiği konularında bilgi sahibi olmaları önem
taşıyor. Ateşin en sık görülen sebebi enfeksiyonlar olup; çocuklar hayatlarının ilk beş-altı yılında çok sık viral enfeksiyona bağlı ateşli hastalık geçirebilir. Ateşten şüphelenildiğinde, çocuğunuzun mutlaka vücut ısısı ölçülmelidir. Çocuğun alnına dokunularak hissedilen vücut ısısı güvenilir olmayıp, termometreler elinizden daha hassas olup gerçek vücut ısısını ölçerler.

ATEŞ NEDİR?
Vücut ısısı, normal seviyenin üzerine çıktığında ateş olarak adlandırılıyor. İnsanlar için ortalama normal vücut ısısı 36.5-37 derece olarak kabul ediliyor.
Beyindeki hipotalamus, termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Kanda pirojen adı verilen maddeler vasıtasıyla hipotalamusa etki edilerek ateşin yükselmesi sağlanır. Pirojenler, bakteri, virüs veya toksinler gibi dış kaynaklardan gelebildiği gibi çeşitli içsel kaynaklı pirojenler de vardır. Son yıllarda ateşin enfeksiyonla mücadelede vücudumuza destek olduğu konusunda ciddi çalışmalar mevcut olup, her ateşi düşürelim mi konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Eğer çocuğunuzun vücut ısısı; makattan 38 derece üzerinde, kulaktan 37.8 derece, koltuk altından 37.5 derece üzerinde ise, ateşli kabul edilebilir.

Ateşli çocuğun tedavisinde yapılması gerekenler: 1- 3 ay ve altındaki tüm ateşli bebeklerin mutlaka tıbbi değerlendirilmesi gereklidir.
2- Susuzluğu engellemek için, sıvısını eksik bırakmamak gerekir. Yüksek ateş, özellikle küçük çocuklarda hızlı su kaybına sebep olarak sıvı kaybı oluşturabilir. Su, çorba, meyve suları verilebilecek iyi seçeneklerdir. Kafein içeren kola ve çay gibi içecekler, idrar söktürücü etkilerinden dolayı su kaybına sebep olacağından, içirilmesi engellenmelidir.
3- Yemek istemeyen çocuklar beslenmek için zorlanmamalıdır. Çocuğunuz ne yemek istiyorsa kabul edilebilir miktarlarda izin verilmelidir.
4- Okula giden çocuklar ateş 24 saat yükselmeyinceye dek evde istirahat etmelidir.
5- Alın, şakaklar, koltuk altı, kasıklar ve bacak arkalarına ıslak ve ılık kompres uygulanması, ateşi düşürmede oldukça etkili bir yöntemdir. Soğuk su ve alkol, ateşte daha fazla yükselmeye sebep olabilecek titreme oluşturabileceğinden, kullanılmamalıdır. Uygulanan kompresler sık sık değiştirilmelidir.
6- Aşırı kıyafet giydirme, ateşin daha fazla yükselmesine neden olabileceğinden, çocukları çok az giydirmeli, uyuturken giysiler daha da azaltılmalıdır.
7- 38.5 dereceden daha düşük vücut ısısına sahip ateşli çocukların çoğunda; eğer çocuğun genel durumu iyi ise, ilaç ihtiyacı olmayabilir. 38,5 derece üzerinde ateşli ise, asetaminofen veya ibuprofen içeren ateş düşürücüler, çocuğunuzun yaşı ve kilosuna göre doktor önerisi ile verilebilir.
8- Reye sendromu olarak bilinen ani karaciğer ve beyin hasarı ile seyreden hastalığa sebep olduğu için, 12 yaş ve altındaki çocuklarda aspirin, ateş düşürücü olarak önerilmemektedir.

Ne zaman doktoru aramalı?: Doktorunuzu aramak için sizi harekete geçirecek ateş; çocuğunuzun yaşına, mevcut olan hastalığına ve ateşle beraber eşlik eden diğer bulguların varlığına göre değişiklik gösteriyor. Bu açıdan çocuğunuzun durumu hakkında yorum yapmakta zorluk çektiğinizde en iyi yöntemin, doktorunuza danışmak olduğunu unutmayın. Ancak bazı durumlarda hiç vakit kaybetmeden doktoru aramak gerekiyor.

1- 3 ay veya daha küçük bebeğinizin ateşi makattan 38 derece ve üzerinde ise.

2- 3-6 aylık bebekte 38,5 derece ve üzeri olan ateşte.

3- 6 aydan büyük bebekte 39 derece ateş ölçülüyorsa.

4- Ateşle beraber çocuğunuzda susturulamayan sürekli ağlama, ateş düşmesine rağmen huzursuzluğun devam etmesi, sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama, ateşle beraber vücutta kızarıklık bulguları varsa.

5-Bebekte susuzluk bulguları (ağlarken gözyaşı olmaması, bıngıldakta çöküklük, dudak ve ağız içi kuruluğu, idrar miktarında azalma gibi) mevcutsa

6-Daha öncesinde ateşli iken havale geçirmiş ise,

7-72 saatten daha uzun süre ateşi devam ediyor ise,

8-Ateşle beraber öksürük, kulak ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, sık idrara çıkma, idrar renginde değişiklik, karın ağrısı, kusma, ishal, eklemlerde kızarıklık, eklem hareketlerinde kısıtlılık ve şişme mevcut ise, doktorunuzu mutlaka aramalısınız.

Kategori: Bebeğim, Çocuğum, Haberler, Uzm.Dr. Şükrü Çido, Yazarlar