Astım Belirtileri, Tanı ve Tedavisi

07 Nisan 2014 Devamı

Belirtiler
Astım atağının belirtileri hırıltılı solunum (dışarı verilen havanın zorlukla çıkmasından kaynaklanır), solunum güçlüğü ve inatçı öksürüktür. Bazı hastalarda, sürekli öksürük temel belirtidir. Diğer işaretler, balgamın artışı, nefesin kısalması, alında ağrı (sinüs ağrısı), ateş, soğuk algınlığı belirtileridir (burun akıntısı veya burunda dolgunluk, hapşırmalar, gözlerde sulanma). Şiddetli astım atağında çarpıntı, terleme, nefesin son derece kısalması, genişlemiş burun delikleri, nefes alma sırasında göğüs ve boyun kaslarının da kullanılması, el tırnaklarında ve dudaklarda morarma gözlenebilir.

Hastalığın seyri
Çocukların çoğunun hayatın ilk 2 yılında belirti verdiği belirtilmektedir. İlk yıllarda uyaran daha çok viral solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bu yaşlarda akciğer ve bronşların gelişimini henüz tamamlamamış olması, küçük hava yolu çaplarının dar, kıkırdak dokunun az olması, tekrarlayıcı bronş daralmasına katkıda bulunur. Dört-beş yaşlarında gelişimin tamamlanması ile çocukların çoğunda düzelme gözlenmektedir. Düzelmeyen çocukların bir kısmı da ergenlik çağında klinik bir iyilik dönemine girerler. Genel olarak çocukluk çağında astım tanısı almış hastaların yaklaşık %50-60’ı ergenlik döneminde iyileşirler. İyileşen olgularda ileriki yıllarda tekrar hastalık belirtileri çıkabilmektedir.

Tanı
Astım tanısı koymada en değerli tanı aracı öyküdür. Öksürük, hırıltı ve/veya nefes darlığı belirtilerinin gece kötüleşmesi şiddetle astımı düşündürür. Yattıktan sonra veya sabaha karşı yaklaşık 30 dakika süreyle devam eden ve bronş genişletici ilaçlara olumlu yanıt veren öksürük de astım olarak değerlendirilir. Astım tanısının doğrulanması kan testleri, akciğer röntgen filmi ve akciğer fonksiyon testleri ile yapılır. Astımda akciğer fonksiyonlarının ölçülmesi gerek tanı, gerekse tedaviye yanıtın değerlendirilmesi açısından büyük önem taşır.

Alerjiye neden olan maddenin (alerjen) belirlenmesi
Astıma neden olma ihtimali olan alerjinin hangi maddeye karşı geliştiğinin saptanmasında alerji deri testleri kullanılır. Deri testinde, alerjiye neden olabilecek değişik maddelerden bir miktarı deri içine veya deri altına enjekte edilir. Eğer 15-20 dakika içerisinde enjeksiyon yapılan yerde, kızarma ve şişme meydana gelirse o maddenin astım krizine yol açan alerjen olduğu kabul edilebilir.

Tedavi
Tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda da önce alerji geliştirilmiş olan maddeden kaçınmak gerekir. Çevresel önlemler ile hastalık belirtilerinin ve bronşlardaki aşırı duyarlılığın belirgin derecede azalması mümkündür.

Bilinen alerjenlerden uzak durulmalıdır. Bunun yanında, astım hastalarının evlerinde hayvan beslemesi sakıncalıdır, varsa evdeki hayvanın sık sık yıkanması gerekir. Toz mitleri alerjen olduğu için ev sık sık, ayrıntılı olarak temizlenmeli, yatak odalarında uzun tüylü halılar yerine kilimler ve tüylü battaniye yerine de kumaş örtü kullanılmalıdır. Yatak malzemeleri sık olarak çok sıcak suda yıkanmalıdır. Diğer alerjenler içinde uygun önlemler alınmalıdır.

Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda havayolu ile akciğerlere çekilip bronşları tedavi eden sprey ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar sadece bronşları gevşetici özelliğe sahip rahatlatıcılar ve alerjik iltihabın yarattığı aşırı bronş duyarlılığını azaltmak yoluyla tedavi edici özelliğe sahip olanlar olarak ikiye ayrılır. Alerjinin bronşlarda yapabileceği kalıcı hasarı önlemede tek seçenek olarak sunulan bu ilaçlarla astım belirtileri en aza indirilmektedir.

Kategori: ÇOCUK HASTALIKLARI, Genel, Haberler